Haberler|

Belediye Başkanımız Ercüment Şahin Çervatoğlu ve meclis üyelerimiz, CHP Milletvekili Orhan Sarıbal’ın da katılımıyla 100. Yıl Atatürk Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Belediye Başkanımız Ercüment Şahin Çervatoğlu’nun yaptığı açıklama:

”Her şeyden önce sevgili Fındıklı halkına, basın açıklamamıza katılan sayın milletvekilimize, il ve ilçe başkanlarımıza, yöneticilerimize, konuklarımıza, desteklerini esirgemeyen ülkemizin dört bir yanından yurttaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Basına ve Kamuoyuna;
Bugün burada “Atatürk ve Kazım Koyuncu” isimlerinin şu an içinde bulunduğunuz bu parka ve az ilerde gördüğünüz geleneksel tarihi mimari yapımıza verilmesinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti’nin bir belediyesinin yönetiminin yargılanmasına konu edilmesini kabul etmediğimizi ifade etmek için bir araya gelmiş olmaktan üzüntü duymaktayız.
Bizler belediyeciliği, kapalı kapıların olmadığı, şeffaf, hesap verebilir, kararları alırken halkın katılımını, taleplerini, sözünü esas alan ve paylaşan bir anlayışla yürütüyoruz. Ayrıca bugüne kadar yaptığımız her işte kadim yaşam kültürümüzün en önemli özelliği olan MECİ / İMECE anlayışını yaşatmaya özen gösterdik ve bu güzelliği halkımızla birlikte paylaşmanın mutluluğunu yaşamaktayız. Yönetim anlayışımızın gereği olarak 2021 yılı bütçesini Fındıklı halkının doğrudan katılımıyla mahallelerde hazırladık. Bundan sonra da her işimizde Fındıklı halkının katılımını ve görüşünü almaya devam edeceğiz.
Bugün burada siz basın mensuplarına CHP belediyesinin ve ekibimizin kısa sürede yapmış olduğu çalışmaları, dünden farklılıklarımızı ve yatırımlarımızı konuşmak isterdik. Ancak “100. Yıl Atatürk Parkı ve Kazım Koyuncu Kültür Sanat Evi” isimleri üzerinden kamuyu zedelediğimiz ve zarara uğrattığımız iddiasıyla şahsıma ve CHP’li meclis üyelerimize soruşturma iznini konuşuyoruz.
Seçim propagandası olarak kullanılan Millet Bahçesi ve Millet Kıraathanesi isminin seçimlere 15 gün kala alel acele parka verilmesinde sakınca görmeyenler, bağımsız ve egemen bir ulus olarak var olmamızın mimarı olan ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün isminin bir parka verilmesinde ve kısacık ömründe yaptığı müzikle Karadeniz insanının ülkemizde sesi olabilmiş sevgili Kazım Koyuncu isminin kültür ve sanatın gelişimi için kullanımı öngörülen park içindeki bir yapıya verilmesinde “kamu yararı olmadığı” gerekçesiyle belediye meclisinin kararını onaylamamış, kolluk güçlerine sürenin bitimine saatler kala tutanak tutturmuştur. Oysa isim değişiklikleri Fındıklı halkının talebi üzerine gündeme gelmiştir. Şahsım ve ekibim, açılan soruşturmayı nefes aldığımız sürece Fındıklı halkıyla birlikte onur madalyası olarak taşıyacağız.
Gelelim sürece;
Bu park İller Bankasından alınan 6,5 Milyon TL kredi ile, 2032 yılına kadar Fındıklı halkı tarafından yaklaşık 14 milyon TL olarak geri ödemek koşuluyla yapılmıştır. “Siz de park yapın ismini verin” söylemleri ile siyaset yapanlara bir kez daha hatırlatmak isteriz ki bu park sizin şahsi kasanızdan değil Fındıklı Halkının vergileriyle yapılmıştır. Projelendirilmesinde sahil parkı olarak tasarlanan parka 31 Mart yerel seçimlerinden hemen önce AKP belediyesi döneminde seçim yatırımı olarak Millet Bahçesi ve içerisindeki geleneksel tarihi evimize Millet Kıraathanesi isimleri verilmiştir. Bu isimler dönemin meclis bileşenlerinden CHP’li dört üyenin karşı oyuna karşın AKP’nin beş oyuyla verilmiş, dönemin kaymakamı tarafından da bir gün içerisinde onaylanmıştır.
Banka Kredisi kullanılarak yerel seçimlerden birkaç gün önce oy çokluğu ile “Millet Parkı” ve “Millet Kıraathanesi” gibi isimlerde kamu menfaati görülmüşken Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu bu günkü kamuyu oluşturan ulu önderimiz “ATATÜRK”ün adının verilmesinde kamu yararı görülmemesini anlamak mümkün değildir. Yine yöremiz kültürünün evrensel bir değeri olan “Kazım Koyuncu” adının amacına uygun olarak hizmete açılacak olan geleneksel mimarimiz olan taş evimize verilmesinde ne gibi bir kamu zararı olduğu anlaşılmamaktadır.
Seçim sonrasında yönetimin değişmesi ile toplumsal talepleri önemseyerek çalışmalarını titizlikle yürüten yönetimimiz Temmuz 2019 tarihine kadar kamuoyu eğilimini alarak isim değişikliğini Meclis gündemine getirmiştir. Meclisimiz nitelikli çoğunlukla (8 kabul ve 3 AKP’ li üyenin karşı oyuyla) Parkın ismini “100. Yıl Atatürk Parkı” ve kıraathanenin ismi de “Kazım Koyuncu Kültür ve Sanat Evi” olarak değiştirilmişti.
Kaymakamlık makamı 15 gün beklemiş ve tabelayı astığımız gün yani sürenin son gününde mesai saati bitiminde Kaymakamlık Makamına vekâlet eden Ardeşen Kaymakamı tarafından “kamu yararı görülmediği” gerekçesi ile kararın ret edildiği tebliğ edilmiştir. Hatta tabela değişikliği sırasında (aynı gün saat 16.00 civarında) kolluk kuvvetleri tutanak tutmuştur. Dönemin Kaymakamlık makamının ret kararı, halkın iradesinin üzerine açıkça tahakküm kurmaktır.
Halkın %60 üzerinde güveni ile yönetime gelen biz belediye yönetimi, üç ay boyunca kamuoyunun eğilimlerini gözeten, halkın katılımını önemseyen bir anlayışın almış olduğu isim değişikliği kararının ret edilmesini siyasi bir karar olarak görmektedir. Ayrıca Halkın iradesi ile seçilenlerin üstünde vesayet kurmanın hangi demokratik kurallara uyduğunu anlayamamaktayız. “Atatürk” ve “Kazım Koyuncu” isimlerinin yasaklı olduğu ve bizim bilmediğimiz yasalar mı var?
Karar ikinci kez Ağustos 2019 meclisimizde görüşülmüştür.
Çünkü;
Birincisi; başlatmış olduğumuz hukuki süreçte idare mahkemesi tarafından iki farklı işlemin olduğu ifade edilerek bu nedenle tek kararın olmaması gerektiği ve isimler için ayrı ayrı oylamanın yapılası gerektiği bildirilmiştir.
İkincisi; AKP meclis üyeleri ve yönetiminin siyaseten “Atatürk” ismine karşı olmadıkları ve “Kazım Koyuncu” ismine itirazları olduğunu ifade etmeleri, bizlerin “bu isimleri siyasi malzeme olarak kullandığımız” ifadeleri ve suçlamalarıdır.
Bu nedenlerle Ağustos 2019 meclis toplantımızda millet bahçesi isminin “100. Yıl Atatürk Parkı” ve millet kıraathanesi isminin “Kazım Koyuncu Kültür Sanat Evi” olarak değiştirilmesi ayrı ayrı oylanmış ve bu oylamada da “Atatürk” ismine karşı olmadıklarını sözde ifade eden AKP üyeleri yine “100. Yıl Atatürk Parkı” ismine karşı oy kullanmışlardır. Yine Kazım Koyuncu Kültür Sanat Evi ismine de karşı oy kullanmışlardır. Bu da “Atatürk” isminden nasıl rahatsız olduklarını göstermektedir.
Bir yıl sonra İçişleri Bakanlığının görevlendirdiği Müfettişler neden isim değiştirdiğimize dair ve harcamalarımızla ilgili benden ve yol arkadaşlarım meclis üyelerimiz Hasan Aydınoğlu, Ali Fikri Saatçı, Muhsin Şentürk, Enes Zeki Öztopal, Anur Yılmaz, Aziz Köroğlu ve Gültekin Zengin’den savunma istemiş ve Cuma günü itibarıyla hepimiz için soruşturma izni verilmiş.
Yani Parka “100. Yıl Atatürk Parkı” ve Kıraathaneye “Kazım Koyuncu Kültür Sanat Evi” adlarını verdiğimiz için ve tabelaları değiştirdiğimiz için kamuyu 7.864,70 TL zarara uğrattığımız gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma izni verilmiştir.
Bu soruşturma siyasi bir soruşturmadır.
Çünkü; Birçok AKP belediyesinde Sayıştay raporları ile belirlenmiş olan usulsüz harcamalara ilişkin bir soruşturma izni bile yokken, Meclisimizin nitelikli çoğunlukla almış olduğu değişikliğe evet oyu veren CHP’li Meclis üyelerimize ve bana İç İşleri Bakanlığı tarafından soruşturma başlatılması da bunu açıkça ispatlamaktadır. Hemen yanı başımızda Ovit tünelinde 19 bin 500 TL ye yapılacak bir imalatın 17,5 milyona yapılması Sayıştay raporlarında yer aldığı halde soruşturulmuyor biz soruşturuluyoruz. Atatürk’ün emaneti olan Atatürk Orman Çiftliği talan edilerek yapılan parka ve dinozor heykellerine 750 Milyon dolar harcanması kamu zararı olmuyor ve soruşturma ihtiyacı duyulmuyor, kurucu önderimiz “Atatürk” ve Karadeniz kültürünün en önemli sanatçısı “Kazım Koyuncu” isimlerin için yapılan harcamalar soruşturuluyor.
Biliniz ki Atatürk ismini asla tartışmayız tartıştırmayız, bizler için değeri ölçülemezdir. Kazım Koyuncu’nun değerini de Karadeniz halkı, tüm dünya halkları ve sanat camiası bilmektedir. Bizler Fındıklı Halkı olarak “Atatürk ve Kazım Koyuncu” isimlerinin yazılı olduğu tabelaları indirmeyeceğiz. Halkın iradesi ile meclis kararıyla bu isimleri verdik. Fındıklı Halkının üstünde bir iradenin olmadığını savunan bir anlayışı taşıyoruz.
Yineliyoruz;
Bu park dünyanın bir başka bölgesinde değil ülkemde Rize Fındıklı’dadır. Yetkililere bir kez daha sesleniyoruz; bizleri tüm olanaksızlıklara rağmen bugüne kadar yapmış olduğumuz yatırımlarla, AKP’nin bize bırakmış olduğu borç kamburunu nasıl erittiğimizle değerlendirin. Kaynakları doğru kullanarak, yandaşa peşkeş çekmeden, halkımızla birlikte şeffaf, katılımcı bir şekilde halkın aktif katılımıyla yürüttüğümüz yönetim anlayışıyla sorgulayınız. Kurucu değerlerimiz üzerinden değil daha iyi hizmet etmemiz için sorgulayın. Çünkü soruşturmalar ve baskı bizi yıldıramayacaktır. Halkçı, katılımcı, demokratik belediyecilik anlayışımızdan ödün vermeyeceğiz. Birlikte üreteceğiz, birlikte yöneteceğiz.
Bu soruşturmalar onur madalyamızdır.

Söz, yetki, karar Fındıklı Halkınındır.”

Comments are closed.

Close Search Window